Gerek koronavirüs kaynaklı, gerekse farklı sebeplerden dolayı kredi borçlarının ödenmesinde zorlanılan bir dönemden geçiyoruz.
İçindekiler
Ödemediğiniz borcunuz belirli bir süre sonra yasal takibe düşer. Kredi borcu yasal takip süreci, haciz ile karşı karşıya kalmanıza sebep olur.
Kredi kullandığınızda sizin için hazırlanan ödeme planına sadık kalarak tüm taksitleri, son ödeme tarihi geçmeden ödemeniz gerekir. Aksi hâlde yasal olarak belirtilen süre sonunda yasal takip başlar. Yasal takibe düşen kredi borcu, adınızın kara listeye alınmasına sebep olur. Ayrıca kredi borcu icra takibi sonrası maaşınıza ve eşyalarınıza haciz gelme riski de vardır.
Nakit ihtiyaçlarınızı karşılamak ya da ev, araba gibi ürünler satın almak için kredi kullanmış olabilirsiniz. Ödeme sürecinde ekonomik durumunuz bozulabilir ve ödemeleriniz aksayabilir. Bu durumda banka ile anlaşmazsanız ve yapılandırma yapmazsanız, size tanınan yasal süre bittiği takdirde icra takibi başlar. Borcun artması, kara listeye girme ve haciz işlemleri, yasal takip sonrasında karşılaşabileceğiniz risklerdir.
Tüketici Kredisi Sözleşmesi Yönetmeliği’nin 18’inci maddesine göre birbirini takip eden iki taksidin ödenmemesi hâlinde, alacaklı bankanın tüketiciye 30 gün zaman tanımaya ve borcun tümünü talep etmeye hakkı vardır. Yani ardışık olarak iki kredi ödemesinin yapılmaması halinde inisiyatif tamamen bankanın elinde olsa dahi yasal takip sürecinin başlaması için kredi kullanan kişinin minimum 90 gün süresi mevcuttur.
Ekonomik durumunuzun bozulma riskine karşı “Kredi ve kredi kartı borcu nasıl ertelenir?” diye merak ediyorsanız, ilgili yazımızdan destek alabilirsiniz.
Gecikme faizi, hali hazırda kullanılan kredi faiz oranının en çok %30 fazlası kadar uygulanabilir. Örnek vermek gerekirse, kredi aylık %1 faiz üzerinden alınmışsa en çok aylık %1,30 oranında bir gecikme faizi yansıtılabilir.
Fakat yine de toplam kredi için yansıtılan faiz oranı hemen hemen 1,5 kat artar. Bu durumda %1 faiz üzerinden kredi alan kullanan tüketiciye ek olarak %1,30 daha faiz oranı yansıtılır ve konut kredisi haricinde hesaplanan bu orana KKDF (%15) ve BSMV (%10) vergileri de ilave edilir.
Gecikme faizine ek olarak ülkemizde kredi işlemlerinde bileşik faiz uygulaması kullanılmadığı için yalnızca anaparanız üzerinden bir gecikme faizi uygulanabilir. Dolayısıyla faiz üzerine faiz uygulanması yasal olarak mümkün değildir.
Şubeye gitmenize ve belge toplamanıza gerek kalmadan kredi kullanmanızı sağlayan anında kredi seçeneklerini HangiKredi’den inceleyebilirsiniz.
Ödenmeyen kredi için banka ile anlaşma yoluna gidilebilir. Fakat bu anlaşma belirli süreler ve belirli şartlar dahilinde mümkündür. Henüz yasal işlem başlamadan önce anlaşma yoluna gidilmelidir. Pek çok banka yasal takip öncesi tüketici ile iletişime geçerek yapılandırma teklifi sunar. Yapılandırma ile mevcut borç yeniden taksitlendirilerek tüketiciye kolaylık sağlanır.
Ardışık olarak iki kredi ödemesi yapılmaması halinde, ilgili yönetmelik kapsamında bankanın müşteriye ödemesini yapması için 30 gün zamanı bulunduğunu ihtarname ile iletmesi gerekir. Buna ek olarak banka ilk taksit ödemesinin gecikmesi halinde dahi ihtarname gönderebilir. Fakat genel uygulama olarak bankalar art arda ödenmeyen ikinci ve üçüncü kredi taksitlerinde ihtarname gönderir.
HangiKredi üzerinden “Kredi taksitleri geç ödenirse ne olur?” şeklindeki sorularınıza yanıt alabilirsiniz.
Banka, belirtilmiş olan yerleşim adresi ve telefon numaraları aracılığıyla kişiye beyanda bulunur. Bununla beraber bankanın, kişinin bildirimi dışında, hukuki süreç başlamadan resmi yerleşim adresine ulaşma durumu mevcut değildir. Ayrıca ikamet adresi ve telefon numarası güvenlik teyit bilgileri sayılmasından ötürü, çoğu bankada yalnızca şube üzerinden değiştirilebilir.
Yapılandırma işlemi bankanın karar vereceği bir durumdur. Fakat tüm ödenmeyen kredi borçları batık olarak göründüğü ve yasal süreçte kredinin tahsilinin zor olmasından ötürü, müşterinin kredi yapılandırma talepleri bankalar tarafından çoğunlukla pozitif olarak değerlendirilir. Bu yüzden haciz işlemleri başlamadan önce yapılandırma koşulları için görüşmekte her daim yarar vardır.
Ödenmeyen kredi borçları, bir süre sonra yasal takibe düşer. Yasal takipte banka ya da bankanın anlaştığı avukat veya varlık yönetim şirketi, tüketiciden borcu tahsil etmeye çalışır. Tüketiciye ödeme kolaylığı da sağlarlar fakat yapılmayan ödemelerin bir sonraki aşaması hacizdir. Haciz sürecinde banka hesaplarına bloke konabilir ve maaş haczedilebilir.
Maaşın yalnızca %25’ine yani 1/4’üne haciz uygulanabilir. Birden çok alacaklı olması halinde ise sırasıyla maaşa haciz konulabilir. Bu anlamda bir alacaklı borcunu tahsil ettiğinde diğer alacaklının ödeme alması gerekir. Bu prosedür ile ne sayıda alacaklı olursa olsun, maaşın %25’inden fazlasına haciz uygulanamaz.
Yasal takibin ve haciz işlemlerinin son aşamalarından biri, eve ve eşyalara gelen hacizdir. Bankanın, borçlunun resmî ikamet adresine haciz gönderme hakkı vardır. Haciz işleminin yapılacağı evdeki eşyalar, yasal sınırlar dahilinde haczedilebilir. Borçlunun ailesinin yaşadığı eve haciz gönderilemez fakat borçlu ailesi ile yaşıyorsa, aile evine de haciz gelebilir.
Yasal mevzuatlar doğrultusunda eve gelen hacizlerde bazı eşyaların alınması yasaklanmıştır. Bireyin asgari yaşam statüsünün altında kalmaması için buzdolabı gibi temel eşyalar haczedilemez. Bunun yerine evde bulunan nakit para, değerli eşya, mücevher, altın, antika ve süs eşyaları haciz edilir.
Banka, kredi borçlusu ile yer aldığı yerleşim adresine göre anlaşması olan avukatlık büroları ya da kendi içindeki avukatlar aracılığı ile iletişime geçer. Bu süreç çoğu zaman üç taksit art arda ödenmediğinde başlar. Haciz işlemleri de bu esnada başlamış olur. Tabii bu süreçte avukat haricinde banka personeli de pek çok kez kredi borçlusu ile iletişime geçer.
Haciz işlemlerinde bankalar çoğunlukla bütün alacağını tahsil edemez. Çünkü lüks kategorisine girmeyen eşyalar haczedilemez ve maaşın en çok %25’ine el konabilir. Bu durumda banka avukatları anlaşma yoluna giderler.
Avukat ile yapılan anlaşmalar yalnızca anapara ödemesinin yapılması ve uzun vadeler ile taksitlendirme biçiminde olabilir. Buna ek olarak bankanın inisiyatifine bağlı olarak her avukat bunun gibi anlaşmaları yapmamakla beraber belli bir pazarlık yapabilir.
Avukat masrafları banka ile avukatın anlaşmasına göre farklılık gösterir. Bununla beraber masrafların oranları yasal çerçevede aşağıdaki gibidir:
Yasal bekleme süresinin bitiminde yapılacak işlemlerin inisiyatifi bankadadır. Bankayla bir anlaşma yoluna gidilmediği takdirde genel uygulama kapsamında yasal bekleme süresi dolunca derhal yasal takip süreci başlatılır.
Alacaklı ile anlaşılamasa dahi borcu karşılayacak tutarda malın haczedilmesi hâlinde, icra dosyasında talepte bulunarak 4 eşit taksit ile borcun ödenmesi mümkün. Fakat 4 eşit taksit ile ödeneceği taahhüt edilmesine rağmen ödeme yapılmazsa ceza davası açılabilir.
Bu durum hukuka aykırı ve çok etik olmayan bir durum olmakla beraber yasal süreçte banka avukatları ya da yetkilileri ulaşabildikleri aile üyelerine kredi borcu bulunduğunu beyan edebilir.
Çoğu zaman açık bir şekilde borç tutarı söylenmese de kredi borcu olma durumu iletilebilir. Bu durumda aile üyelerine, borçlunun bankaya bildirdiği ikincil numaralar üzerinden ulaşılır. Ayrıca banka, müşterisi olan aile üyelerinin iletişim bilgilerine de erişebilir. Yani üçüncü bir kurum, bankaya ya da avukatına bilgi vermez. Bunun dışında kredi borçlusunun kendisinin vermediği bir iletişim kanalından aile üyeler ile iletişime geçilmesi, kişisel veri çerçevesinde suç sayıldığı için kredi borçlusuna dava açma hakkı da doğar.
Kredi borcu yaklaşık 1 yıl sonra varlık yönetim şirketlerine devredilir. Türkiye’de lisanslı olarak faal olan 12 varlık yönetim şirketi mevcuttur. Bazı banka ya da finansal kurumlar kredi ve kredi kartı borcu gibi ticari alacaklarını bu varlık yönetim şirketlerine belli bir ücret ödeyerek devreder.
Devredilmesinin sebepleri arasında icra işlemleri sürecinin uzun olması, alacağın tahsilinin zor olması ve icra işlemlerinde kurumsal ismin geçmesinin istenmemesi gibi maddeler yer alır. Tüm bu işlemler ile varlık yönetim şirketi ilgilenir.
Bankaların çoğu, borç kapatma kredisi adı altında bir ürün sunar. Bu kredi çekilerek başka bankadaki kredi borçları ödenebilir. Bununla birlikte ihtiyaç kredileri de diğer bankalardaki borçları ödemek için kullanılabilir. Fakat bu aşamada kişinin kredi notu son derece önemlidir. Ödenmemiş borçlar kredi notunu düşürdüğü için kredinin onaylanması biraz zor olabilir. Bunu dışında kredi kartından nakit avans çekmek de borç ödemek için bir alternatiftir.
“Bankalardan ne kadar kredi çekebilirim?” diye merak ediyorsanız HangiKredi’den hemen hesaplayabilirsiniz!
Banka borçluya ulaşamazsa ve borcu tahsil edemezse kefil ile iletişime geçer. Kredi çeken birine kefil olmak, ödenmeyen borçları ödeme garantisi vermektir. Banka da bu hakkından yararlanarak alacağını kefilden tahsil etmek ister. Aynı yasal işlemler kefile de uygulanır ve kefil de yasal takibe girer. Bununla birlikte asıl borçlu ödeme yapmadığında, kefilin kredi notu da düşer.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.