Ahmet Büyükduman Kimdir?

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yerle bir olmuş Avrupa şehirlerini yeniden ayağa kaldırma süreci kentsel dönüşüm olarak adlandırılmıştır. Kentsel dönüşüm süreci, yıkılmış, tahrip olmuş binaları yeniden yerine koymaktan daha çok, değişen şartları da dikkate alarak, kenti yeniden düzenlemeyi öncelemiştir. Yollar, sosyal alanlar, parklar yeniden planlanmış, kentler değişen yaşam koşullarına uygun olarak dönüştürülmüştür.

Ülkemiz son iki yıldır tüm Dünya ile birlikte yüksek enflasyonist bir süreçten geçiyor. Enflasyon, fiyatlar genel seviyesinde sürekli artış olarak tanımlanıyor. Yani hemen hemen tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarında artış görülüyor. Gayrimenkul kira ve fiyatları da bu artıştan doğal olarak etkileniyor. 

Kentsel Dönüşüm Kanununda yapılan yeni düzenlemeler kamuoyunda çok yankı buldu; özellikle eski yerleşim yerlerinin de rezerv yapı alanı ilan edilebilmesinin mülkiyet haklarının ihlali anlamına geldiği dillendirildi. 

Devletin eski yerleşim alanlarını rezerv yapı alanı ilan ederek vatandaşın kıymetli konutunu alarak yerine kentin uzak bölgesinden konut vereceği iddia edildi.  

Yetkililer bu söylemleri kesin bir dille reddetmelerine rağmen tartışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. 
Gelin şimdi Kentsel Dönüşüm Kanunundaki yeni düzenlemelere başlıklar halinde özetleyelim.  

Ülkemiz 20 yıl sonra yeniden yüksek enflasyonist bir döneme girmiş bulunuyor. Enflasyon toplumda gelir dağılımını alacaklılar ve sabit gelirliler aleyhine bozar. Kira geliri elde eden ev sahipleri de sabit gelirliler kategorisinde sayılır. 

Aylık konut satış sayıları gayrimenkul piyasasının önemli göstergelerinden biridir. Konut satışlarındaki artış ve azalışlar piyasanın geleceği hakkında bize önemli bilgiler verir. 

Hiçbir piyasada fiyat artışları ve azalışları sonsuza kadar sürmez. Diğer tüm piyasalarda olduğu gibi gayrimenkul piyasaları da bazen kazandırırken bazen kaybettirir. Fiyat artış hızı önce yavaşlar, sonra durur. Ardından gerilemeye başlar. Artış, durgunluk, gerileme ve tekrar toparlanma süreçleri birbirini takip ederek döngüsel bir örüntü oluşturur.