Yatırımcı Olmak Zor Zanaat

Son yıllarda neredeyse herkesin bildiği, takip ettiği “cari açık” aslında bir tasarruf açığı. Arzu edilen, toplumun her bir ferdinin gelir açısından tasarruf edecek pozisyonda olmasıdır elbette ama bunun mümkün olmadığı da bugünün yadsınamaz bir gerçeği. Dar gelirli insanlar yaşam mücadelesi veriyor. Hele yüksek enflasyona bağlı hayat pahalılığı toplumun çok büyük bir bölümünün üstünde kendini hissettiriyor. Ancak gelir düzeyi orta ve üstü olan insanlarda bile tasarruf etme konusunda ciddi bir sorun var. 

Gelir Gider Arasındaki Pozitif Fark

Tasarrufu çok basit bir ifade ile gelir ile gider arasındaki pozitif fark olarak anlatabiliriz. Yaşım ve mesleki tecrübem yıllar içinde bana gösterdi ki; toplumun önemli bir kesimi eline geçen parayı önce harcıyor sonra kalırsa bunu yatırıma yönlendiriyor. İnsan ihtiyaçlarının hele günümüzde sınırsız olduğunu düşünecek olursak ay sonunda da ortada tasarruf edilecek bir para kalmıyor. Bir başka ifade ile gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklenince devamı da öyle geliyor. Yapılması gereken, her ay elimize geçen paranın içinden belli bir kısmını yatırım için ayırmak. Yani ay sonunda para kalırsa diye değil ay başında elimize para geçtiğinde bu miktarı ayırmak. Tıpkı kira gibi, çocuğun okul taksiti gibi, arabanın sigorta prim ödemesi vb. giderler gibi.

Yatırım, Disiplin Gerektirir

Aslında bu yöntemi uygulayan birey ya da aile sayısı hiç de az değil. Kendim de yaşayarak test ettim. Belirli bir disiplin içinde bu yapılıyor. Ama belli bir zaman. Hele aileye yeni bir bebek katıldı ise gelen altınlara dokunulmuyor; hatta her ay belirli bir para ile altın alınmaya devam ediliyor. Nereye kadar? Evi, evin eşyasını, arabayı değiştirme niyetine girilene kadar. Şimdi biz bunu da kullanalım sonra yerine koyarız diye başlayan yüzlerce hikayeye şahit olmuşuzdur. Sevgili Mine Uzun ile birlikte kaleme aldığımız “Yoksa O Sen misin?” isimli kitabımızda da bu hikayeye değindik. 

Bazı konuları net biçimde ortaya koyalım:

• Yatırımcı gibi davranmayı öğrenmeli ve uygulamalıyız.
• Mutlaka uzun vadeli düşünmeliyiz.
• Fiyatı yükselince satmaya, düşünce daha fazla almaya kalkışmamalıyız. 
• Bu işin anayasasının disiplin olduğunu bilmeli ve kendi yazdığımız anayasaya uymalıyız. 
• Bireysel olarak ya da hane halkı olarak tasarruf edecek bir ekonomik durumumuz var ise bunu bir disiplin altına almalı ve düzenli tasarruf etmeliyiz.
• Para belirli bir büyüklüğe ulaşınca bir ihtiyacın ya da eğlencenin finansmanı için bir yedek akçe olarak görmemeliyiz.
• Tasarruflarımızı yatırıma dönüştürürken tek bir finansal ürüne yatırım yapmamalı, bir portföy yöneticisi gibi düşünüp pozisyon almalıyız.
• Finansal okuryazarlığımızı mutlaka iyileştirmeliyiz. 
• Bilmediğimiz finansal ürünlerde işlem yapmamalıyız.
• İşin profesyonellerinden destek almalıyız.
• Bugün çektiğimiz sıkıntıların yarın bizi rahat ettireceğini düşünmeli ve bu motivasyon ile tasarruf etmeliyiz. 
• Elbette ki; tüm bunları yaparken de hayatı ıskalamamalıyız.

HangiKredi okurlarına selam ve sevgilerimi sunuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Mert Yılmaz
 

Mert Yılmaz'a ait diğer içerikleri okumak için:

• Borsada Neler Oldu? Bundan Sonra Neler Olacak?
• Paramızı Nerede Değerlendirelim?