Piyasalarda Toparlanma Var mı?

Kur, Faiz ve Enflasyon Dengesinde Türkiye’nin Yönü Nasıl?

İris Cibre’ye göre 2024 sonunda başlayan faiz indirimleri, ilk etapta döviz kuru ve enflasyon tarafında olumlu karşılık buldu. Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi ve bireysel yatırımcının TL’ye ilgisi, döviz kurunda görece bir stabilizasyon yarattı. Ancak 19 Mart’ta yaşanan siyasi gelişmeler sonrası bu tablo tersine döndü:

• Yabancı yatırımcılar hızla çıkış yaptı.
• Döviz hesaplarından ciddi çözülme yaşandı.
• Merkez Bankası rezervlerinde hızlı bir erime görüldü.

Bu durum karşısında faiz koridoru genişletildi ve politika faizi %46’ya çıkarıldı. Ek adımlarla likidite yönetimi sıkılaştırıldı. Ancak bu müdahalelere rağmen Cibre'ye göre güven ortamındaki zedelenme ekonomiye yön veren en büyük risklerden biri olarak öne çıkıyor.

Finansal Piyasalarda Düzen Var Ama Reel Sektör Zorda!

Faiz kararlarının finansal piyasalarda sınırlı da olsa dengeleyici etkileri oldu. Cibre özellikle tahvil tarafında yeni girişlerin başladığını ve carry trade işlemlerinin tekrar gündeme geldiğini belirtiyor. Ancak bu iyileşme reel sektöre aynı şekilde yansımıyor:

• Bazı büyük şirketler toplu işçi çıkarımına gitti.
• Kredi notu düşen firmalar oldu.
• Artan faizler, finansman maliyetlerini katladı.

Bu durum, artan ticari kredi maliyetlerinin de etkisiyle şirketlerin büyüme iştahını bastırırken ekonomik aktiviteyi de baskılamaya devam ediyor. Cibre’ye göre piyasalarda sınırlı bir toparlanma görünse de bunun bedeli reel sektördeki kırılma ile ödeniyor.

Güven Ortamı Neden Hâlâ Sağlanamadı?

İris Cibre’nin altını çizdiği bir diğer önemli konu ise ekonomik güvenin zedelenmesi. Sürekli değişen regülasyonlar, politika belirsizlikleri ve popülist uygulamalar yatırımcının uzun vadeli bakış açısını zayıflatıyor. İnsanlar artık “Temmuzdan sonra düzelir.” gibi söylemlere inanmıyor; elle tutulur sonuçlar görmek istiyorlar:

• Gerçek enflasyon düşüşü,
• Kalıcı döviz dengesi,
• Maaşlarda iyileşme ve alım gücü artışı.

İris Cibre'ye göre güven eksikliği sürdükçe hem içeriden hem dışarıdan borsa gibi riskli piyasalara ciddi girişlerin olması zor görünüyor.

Yıl Sonu Beklentileri Ne Yönde?

İkinci çeyreğe dair ekonomik verilerin henüz netleşmediğini belirten Cibre, ilk çeyrekte pozitif bir büyüme gerçekleşmiş olsa da yıl sonunda %2,7 gibi sınırlı bir büyüme beklendiğini aktarıyor. Ayrıca:

• Tüketici güven endeksleri artıyor görünse de ekonomik beklentilerle çelişiyor.
• Verimlilik artışı tek başına çözüm değil; kapasitenin de artırılması gerekiyor.
• Otomasyona geçiş, istihdamı azaltabilir; bu da büyümenin kalitesini sorgulatıyor.

Ayrıca İris Cibre, Türkiye’nin tekrar dış yatırımcı ilgisi çekmesi ve cari denge üzerinde iyileşme sağlanması için güçlü bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Avrupa Birliği’nin açıkladığı altyapı ve savunma paketlerine Türkiye’nin dâhil olma potansiyeli büyük bir fırsat yaratabilir. Ancak bu fırsatların değerlendirilmesi için içeride güven ortamının yeniden inşa edilmesi şart.

Cibre'ye göre yatırım ortamının iyileştirilmesi, sabit ve öngörülebilir ekonomi politikaları ile mümkün. Bu adımlar atıldığında piyasalar daha pozitif bir tablo çizebilir.

Videonun Öne Çıkan Konusu Nedir?

Ekonomist İris Cibre, faiz kararlarının arka planını, borsada yaşanan durağanlığın nedenlerini ve reel sektördeki sıkışmayı HangiKredi YouTube kanalında tüm yönleriyle değerlendiriyor. Ayrıca yıl sonu büyüme beklentilerinden güven ortamının yeniden tesisi için gerekli adımlara kadar birçok noktaya açıklık getiriyor.

Videoyu izleyerek piyasalardaki son gelişmeleri uzman bakışıyla takip edebilirsiniz.

Piyasalarda Toparlanma Var mı?