Türkiye’de konut piyasası son dönemde fiyatlardaki artışlar ve arz-talep dengesindeki dalgalanmalarla birlikte hızlı bir değişim sürecinden geçiyor.
HangiKredi YouTube kanalında sorularımızı yanıtlayan Ekonomist Mert Başaran bu süreçte en kritik kriterin gelir değil, “vicdan” olduğunu vurguluyor. Yani ev sahibinin tercihinde en önemli nokta, kiracının ödeme ahlakı ve sorumluluk bilinci. Çünkü ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu bir dönemde yalnızca yüksek gelirli olmak uzun vadeli güvence sağlamıyor.
Mert Başaran, kiracı seçiminde en önemli kriterin gelir değil, vicdan olduğunu söylüyor. Ona göre, tıpkı evlilikte olduğu gibi burada da güven temel unsur. Çok parası olan bir kiracı bile vicdan eksikliği varsa sistemdeki boşlukları kullanarak ödeme yapmaktan kaçınabilir ve ev sahibini zor durumda bırakabilir. Bu nedenle düzenli ödeme alışkanlığına sahip ve sorumluluk bilinci yüksek kişileri tercih etmek, uzun vadede hem ev sahibi hem de kiracı için daha sağlıklı ilişki kurulmasını destekler. Ayrıca Başaran, kira sözleşmesi yapılırken bu kriterlerin mutlaka dikkate alınması gerektiğini hatırlatıyor ve “Ödeme ahlakı olan, vicdanlı olan insanları seçin” diyerek bu noktayı özellikle vurguluyor.
Başaran, ilk bakışta yüksek gelirli ve lüks yaşam tarzı sergileyen kiracıların güven verici görünebileceğini ancak bunun yanıltıcı olabileceğini aktarıyor. Kira bedelini önemsemeyen, “50 Bin lira benim için küçük para” diyerek ev sahibini ikna etmeye çalışan bu tip profillerin birkaç ay sonra ödemeleri aksatma ihtimali yüksek oluyor. Ekonomiste göre bu davranış biçimi aslında farklı bir harcama alışkanlığına da işaret ediyor. Gösterişli yaşam tarzıyla öne çıkan, aidat detaylarını bile sormayan ya da kira artışı döneminde sorun çıkarabilen kiracılar, ilerleyen dönemde ev sahibini ciddi sıkıntılara sokabiliyor.
Başaran, güvenilir kiracı profilini ise farklı bir örnekle açıklıyor. Daha mütevazı bir şekilde gelen, kira bedelinde küçük indirim talep eden ve aidatın neden o seviyede olduğunu sorgulayan kişiler, aslında ödemelerini düzenli yapacaklarını gösteriyor. Ona göre bu tip kiracılar detaylara dikkat ettikleri için “pintilik” olarak görülseler de gerçekte sorumluluk sahibi ve ödemelerini aksatmaktan çekinen bir yapıya sahipler. Başaran bu yaklaşımın, ev sahibine güven verdiğini ve uzun vadede sorun yaşanma ihtimalini azalttığını ifade ediyor.
Başaran kendi yatırım anlayışını da kiracı seçimindeki bakış açısıyla ilişkilendiriyor. Sık sık “En kötü senaryoda kayıp riskimiz nedir?” sorusunu sorduğunu belirten ekonomist aynı yaklaşımın kiracı seçiminde de geçerli olduğunu söylüyor.
Başaran'a göre kiracının “Bu evi en kötü koşulda bile ödeyebilir miyim?” diye düşünmesi aslında geleceğe dönük sağlam bir finansal disiplin göstergesidir. Başaran’a göre bu bilinçte olan kiracılarla çalışmak, ev sahibinin riskini azaltabilir ve sürdürülebilir bir kira ilişkisi sağlayabilir.
Ekonomist Mert Başaran, malını kiraya vermek isteyenler için en kritik konunun vicdan ve ödeme ahlakı olduğunu vurguluyor. Yüksek gelir veya lüks yaşam tarzının tek başına güvence olmadığını, asıl belirleyici unsurun kiracının ödeme disiplinine bağlılığı olduğunu ifade ediyor. Başaran, mütevazı ve sorumluluk bilinci yüksek kiracıların ise ev sahipleri için çok daha güvenilir bir tercih olduğunu bu yaklaşımın uzun vadede her iki taraf için de daha sağlıklı sonuçlar doğurduğunu dile getiriyor.
Videoyu izleyerek piyasalardaki son gelişmeleri uzman bakışıyla takip edebilirsiniz.
Yurt Dışı Harcamaları Taksitlendirilir mi?
Öğrenciler Kredi ya da Kredi Kartı Alabilir mi?
Blockchain Teknolojisinin Temel İlkeleri
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.