1929 büyük buhranı neredeyse 100 yıl konuşuldu.
Tüm dünyayı etkisine alan Koronavirüs salgınının bir yandan ne kadar büyük bir risk olduğunu, hızla yayılarak bir sürü can aldığını gözlemlerken bir yandan da hem reel sektörü hem de finansal sistemi nasıl zorladığına tanık olduk. Merkez bankaları para basarak, devletler ise serbest piyasa ekonomisine zorunlu olarak müdahale ederek tarihte hiç görülmemiş şekilde önlemler aldılar. Hatta sokağa çıkma yasağına varacak kadar yaşam şeklimizi bile değiştirdiler. Bununla birlikte tedarik zincirlerini etkileyen hem arz tarafında, hem talep tarafından ciddi bir şok yaşandı.
Şu anda yaşadığımız kriz de mutlaka bitecektir, önceki tüm diğer krizlerin bittiği gibi. Ancak etkisi pek de kısa zamanda geçmeyecek gibi görünüyor. Kriz sonrasında mutlaka “yeni bir normal” ile karşılaşacağız. Ancak bu bazılarının öngördüğü üzere devasa bir boyutta olmayacak. Ancak farklılıklara mutlaka hazırlıklı olmalıyız. Koronavirüs hayatımızı nasıl değiştirecek? Bu salgın geçtiğinde bizi neler bekliyor? Madde madde özetlemeye çalışalım:
Bunlara eklenecek maddeler mutlaka vardır. Önce bu salgının geçmesini bekleyeceğiz. En iyi tahminlerle Mayıs-Haziran, daha kötümser tahminlerle Eylül-Ekim gibi bu salgından kurtulmayı umuyoruz. Etkili bir ilacın devreye girmesi bu süreci hızlandırır. Aşı konusunda en iyi ihtimal Eylül gibi gözüküyor.
Bu dönemde ekonomi doğal olarak ikinci planda kalmaya devam edecektir. Salgının etkisi geçtikçe ekonomi çok daha ön plana çıkacaktır. Gelecek yazılarımızda bunlara değineceğiz.
Tekrar buluşana kadar herkese sağlıklı günler diliyorum.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.