Finansal sistemde etik ilkelere uygunluk arayışı, alternatif yatırım araçlarının öne çıkmasında belirleyici rol üstlenmektedir.
İçindekiler
Finansal sistemlerin derinleştiği, tasarrufların çeşitlendiği ve yatırımcı davranışlarının daha bilinçli hâle geldiği günümüzde faizsiz finansman modelleri önemli bir segmenti temsil eder. Bu modellerin en dikkat çeken ürünlerinden biri ise hiç kuşkusuz kira sertifikası fonudur. Faize dayalı olmayan finansal esaslar doğrultusunda geliştirilen bu fon tipi hem portföy çeşitlendirmesi hem de düzenli gelir beklentisi içinde olan yatırımcılar için özgün bir alternatif sunar.
Sukuk olarak da bilinen bu sertifikalar, konvansiyonel tahvillerin faiz gelirine alternatif olarak geliştirilmiş, reel bir varlığa dayalı getiri paylaşımı esasına göre çalışan sermaye piyasası araçlarıdır. Bu bağlamda sertifikayı satın alan yatırımcı, ilgili varlığın gelirine belli bir süre ortak olur. Yani bir borç ilişkisi değil mülkiyet esasına dayalı katılım söz konusudur.
Türkiye'de ilk olarak 2010’lu yıllarda Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilen sukuklar, zamanla hem kamunun hem de özel sektörün yaygın olarak başvurduğu borçlanma araçları hâline gelmiştir. Bu sertifikaların organize fon yapıları içinde bir araya getirildiği yatırım ürününe ise "Kira sertifikası fonu" adı verilir.
“Kira sertifikası katılım fonu nedir?” sorusu çoğu zaman İslami hassasiyet taşıyanların yatırım tercihlerinde karşılık bulur. Bu fonlar, tamamen faizsiz esaslara göre yönetilen portföylerden oluşur. Portföyün asgari %80’inin kira sertifikalarından oluşması zorunludur. Geri kalan %20’lik bölüm ise katılım esaslarına uygun kira bazlı para piyasası araçları, altın veya katılım bankalarında açılan katılma hesaplarıyla desteklenebilir.
Bu tür fonlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından belirlenen yasal çerçevede faaliyet gösterir. Türkiye'de Ziraat Portföy, Katılım Emeklilik, Kuveyt Türk, Albaraka ve Vakıf Katılım gibi kuruluşlar bu fon türlerinin yaygın uygulayıcılarıdır.
Kira sertifikası fonunun yapısı oldukça basit ama etkili bir prensiple işler. Fon yöneticisi, yatırımcıların fon havuzuna eklediği tutarla Hazine veya özel sektör tarafından ihraç edilmiş kira sertifikalarını toplu hâlde satın alır. Bu sertifikalar belirli aralıklarla kupon ödemesi (kira geliri) sağlar. Bu gelir, fonun net aktif değerine (NAV) yansır ve fon pay sahiplerine değer artışı olarak geri döner.
Günlük olarak açıklanan fon fiyatları, Borsa İstanbul nezdinde hesaplanır. Ayrıca her işlem gününün sonunda yatırımcı, birim pay değerini görebilir ve fonun performansını izleyebilir.
Yatırım araçlarının değerlendirilmesinde tek başına getiri yeterli değildir. Önemli olan, getirinin sürdürülebilirliği ve oynaklık düzeyidir. Kira sertifikası fonu getirisi, sabit getirili ürünlerden beklendiği üzere görece düşük ama istikrarlıdır. Son yıllarda Türkiye’de TL bazlı sukukların ortalama yıllık getirisi %25-35 bandında şekillenmiştir. Bu fonlar özellikle faizsiz alternatif isteyen yatırımcılar için risksiz hazine ürünlerine benzer bir işlev görür.
Peki, “Kira sertifikası fonu zarar eder mi?” sorusunun cevabı ne olmalıdır? Teorik olarak evet. Ancak zarar ihtimali, dalgalı piyasa ürünlerine göre çok daha sınırlıdır. Zarar genellikle iki durumda yaşanabilir. İlki, piyasa faizlerinin ani yükselişiyle sabit kuponlu sukukların piyasa değerinin düşmesidir. İkincisi ise fon yöneticisinin ikinci el sukuk piyasasında yüksek fiyattan alım yapması sonucu değer kaybı yaşanmasıdır.
Bunların yanı sıra fon değerinde geçici gerilemeler de yaşanabilir. “Kira sertifikası fonu neden düşer?” sorusu yatırımcının davranışsal kararlarını etkiler. Düşüş genellikle portföydeki sukukların piyasa faizlerine karşı rekabet gücünü kaybettiği dönemlerde olur. Sabit kira ödemeli sukukların, değişken faizli alternatiflere karşı cazibesini yitirmesi ise fon değerinde baskı yaratır. Bu geçici bir durumdur ve sertifikaların vadesi sonunda ana para ile birlikte kira ödemesi garanti altındadır.
Hafta sonları piyasa kapalı olduğu için teknik olarak fonun değeri değişmez. Ancak “Kira sertifikası fonu hafta sonu kazandırır mı?” sorusu bazı yatırımcıların fon seçimini etkileyebilir. Fon her Cuma günü elde ettiği geliri bir sonraki iş günü yansıtır. Yani haftalık ortalamaya bakıldığında fonun Cumartesi veya Pazar için özel bir kazanç oluşturması söz konusu değildir. Ancak fonun elindeki kira sertifikaları haftalık bazda kupon ödeme sistemine sahipse bu değer birikimli şekilde haftaya yansıtılır.
Kira sertifikası fonları, düşük oynaklık ve yüksek öngörülebilirlik sunar. Bu nedenle kira sertifikası fonları özellikle volatil piyasa dönemlerinde yatırımcıların “Korunaklı liman” olarak gördüğü araçlardan biridir. Fonlar, portföy çeşitliliğini artırmak, riskleri yaymak ve sabit getirili enstrümanlara faizsiz yolla erişmek isteyen bireyler için akıllı bir seçenek olabilir.
Kira sertifikası fonu sadece faiz hassasiyeti olan yatırımcılar için değil aynı zamanda düşük riskle düzenli getiri arayan herkes için dikkate alınması gereken güçlü bir enstrümandır. Doğru seçilmiş bir fon, makroekonomik dalgalanmalara karşı portföyü dengeleyebilir. Getirinin düzenli olması, volatilitenin düşük olması ve devlet güvenceli içerik barındırması ise bu fonların cazibesini artırır.
Ancak her yatırım gibi bu fonlara yönelirken de bilgiyle karar vermek gerekir. Fonun geçmiş performansı, içeriği, kupon oranları ve yöneticisinin stratejisi iyi şekilde analiz edilmelidir. Böylece yatırımcı sadece getiri değil sürdürülebilir bir sermaye büyümesi de sağlayabilir.
Fonun performansı, günlük bazda açıklanan net varlık değeri üzerinden takip edilir. “Kira sertifikası fonu hesaplama” işlemi genellikle yatırım fonu dağıtım platformları ya da portföy yönetim şirketlerinin sistemleri üzerinden otomatik olarak yapılır. Ancak temelde formül şu şekildedir:
Kira Sertifikası Fonu Hesaplama Formülü: | Günlük getiri (%) = [(Bugünkü birim pay değeri - Bir önceki gün birim pay değeri) / Bir önceki gün birim pay değeri] x 100 |
Fonun yatırımcısına sunduğu kazanç, fonun birim fiyatının artışı üzerinden şekillenir; doğrudan nakit ödeme yapılmaz. Ancak yatırımcı fon payını satmak istediğinde birikmiş tüm kazanç üzerinden satış gerçekleştirir.
Orta vadeli düşünen yatırımcılar, fonun aylık performansına sıkça odaklanır. “Kira sertifikası fonu aylık getirisi” piyasadaki faiz seviyeleri, enflasyon ve sukuk ihracı sayısına bağlı olarak şekillenir. Aylık net getiriler %1,5 ila %3 aralığında değişebilir. Bu oranlar, mevduat hesaplarına göre rekabetçi olduğu gibi dalgalı piyasa ürünlerine kıyasla daha öngörülebilir olabilir.
Portföyünü döviz bazlı varlıklarla çeşitlendirmek isteyen yatırımcılar için döviz kira sertifikası fonu, cazip bir seçenek sunabiliir. Bu fonlar, USD veya EUR bazlı kira sertifikalarını içeren bir yapıya sahiptir. Yani hem döviz getirisi hem de döviz kuru değişimlerinden doğabilecek değer artışı potansiyeli taşırlar. Ancak kurun düşmesi hâlinde TL bazlı getiride erime yaşanabilir. Dolayısıyla döviz fonları, risk profili daha yüksek yatırımcılar için uygun olabilir.
Yatırımcılar genellikle “En iyi kira sertifikası fonu” arayışı içindedir. Ancak burada tekil bir yanıt yoktur. En iyi fon, yatırımcının; risk profiline, vade tercihine, likidite ihtiyacına ve getiriden beklentisine göre değişir. Örneğin, kısa vadeli yatırım için günlük likit fonlar, uzun vadeli yatırım için sabit kuponlu kamu sukuklarını içeren fonlar daha uygun olabilir.
Karşılaştırma yapılırken şu kriterlere dikkat edilmelidir:
Kira sertifikası fonları, düşük risk düzeyi ve prensiplere dayalı yapısıyla alternatif arayan yatırımcılar açısından öne çıkan seçeneklerden biridir. Ancak her yatırım aracında olduğu gibi bu fonları değerlendirirken de kapsamlı analiz ve karşılaştırma süreci önem taşır. Siz de yatırım stratejinizi oluştururken farklı yatırım araçları hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz HangiKredi’de yer alan içerikleri inceleyebilirsiniz.
Eviniz Depreme Dayanıklı mı?
İhbarlı Mevduat Hesabı Nedir?
Yatırım için Gayrimenkul Doğru Seçenek mi?
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.